28 Mart 2010 Pazar günü dernekte buluşalım. (Tıklayın) |
Dursun Abanik : Üyüklüler Kültür ve Dayanışma Derneği Okmeydanı'ndaki dernek merkezinde iftar programı, bayram tebrikleşmesinin yanı sıra zaman zamanda benzeri amaçlarla veya geçmişlerimizi hayırla yad etme adına çeşitli etkinlikler düzenleyerek köylülerimizi bir araya getirmeye çalışmakta. Bu faaliyetlere köylülerimizin katılımı, ilgisi yoğun olunca işlerini güçlerinin bırakarak çoluk çocuğuna ayıracağı zamanı feda eden dernek yöneticileri ve onlara yardımcı olan bir avuç gönüllünün gerçekleştirdiği bu organizasyonların meydana getirdiği yorgunluğun eseri kalmıyor. Zira verilen mücadele, harcanan çaba boşa gitmemişti; karşılığında akın akın köylülerimiz programa katılmıştı. Ya tersi durumda onca emeğin, bunca çabanın karşılığı koskoca bir hiç. Yine derneğin birkaç müdavimi orada eliniz kolunuz kırılıyor; "İşte bizim insanımız bu." demekten kendilerini alamıyorlar.
Bu kez de 28 Mart 2010 Pazar günü öğle namazından sonra dernek kültür etkinliği çerçevesinde Okmeydanı'nda çok güzel duygularla yola çıkılarak, geçmişlerimize rahmet okuma; bizlere ise günlük yaşamımızda karşımıza çıkan, bilmediğimiz birçok soruya cevap bulabileceğimiz, fıkıh ağırlıklı bir etkinlik gerçekleştirecekler. Böylesi bir programa o kadar ihtiyacımız var ki! Abdest alırken, namaz kılarken dikkat edeceğimiz hususlara, seferi veya mukim iken yapmamız gerekenlerden tutunda camide cemaat namaza durmuş ise kaçıncı rekatta nerede ne yapacağımızı bilmiyoruz. Daha yüzlerce bilmediğimiz, yaşımız gereği sormaya utandığımız konuları öğrenme fırsatı bulacağımız bir ortam oluşacak. Belki birçok büyüğümüz köyde işten güçten zaman bulamadı; bu sebepten dolayı günlük hayatta karşımıza çıkan ilmihal bilgilerine sahip değiliz. Okumayı çokta seven bir toplum olmadığımız muhakkak. Durum böyle olunca bu programlara sahip çıkıp destek vermeliyiz. İktisadi, sosyal ve kültürel bakımdan kendini aştığını düşünen, benim bilgim bana yeter, diyen insanımız varsa; onlara sözüm yok. Yalnız günümüzden 800 yıl önce yaşamış, eserleri bugün bile dünyanın her tarafında üniversite kürsülerinde okutulan bir düşünürün şu sözünü hatırlatmak istiyorum: "Tek bir şey biliyorum; oda hiçbir şey bilmediğim." dediği düşünülürse bizlerin ne bildiği, doğrusu düşünmeye değer. Bedeni ibadetin ilk hükmü abdesttir; mali ibadetin ise niyettir. Abdest alırken istiprac olayını bilmeyen, abdest aldığı halde abdesti bozulan bu durumda namaz kılan veya diğer bedeni ibadet yapan insanlar olacağını düşünerek diyorum ki; bu ortamlara katılalım. Öğrenmenin yaşı yoktur. Allahüteala ilmi kadın ve erkek üzerine farz kılmıştır. Hz.Muhammed (s.a.v); "İlim Çin'de de olsa alınız." diye buyurmuşlardır. Bir başka hadis-i şeriflerinde ise; "İlim müminin yitik malı gibidir. Kim onu nerede bulursa alsın." diye emretmişlerdir. Yüce Allah Kuran'ı indirmeye başlarken, varlığını bildirmeden, kendini tanıtmadan önce "Ikra" yani "Oku" ayetini göndermiştir. Bu sebepten yola çıkarak derneğimizin bu tür etkinliklerine kendimizin katıldığı gibi başkalarının da gelmesi için çaba harcamalıyız. Maddi ve manevi sorumluluk üstlenmeliyiz. Zira, insanın kazancının ilim meclislerinin oluşmasına katkı sağlamaktan, ilim tahsil edenlere yardımcı olmaktan, doğrudan insana ve insanlığa hizmet eden kurumlar veya eserler yapmaktan daha hayırlı bir işte kullanmış olsun. Not: Sevgili gençler; bizim kuşağımızın bilgisayarla internetle işinin olmadığını sizler de yaşayarak görüyorsunuz. Bu yazıya anne-babalarınıza okuyarak derneğimizin 28 Mart Pazar günü yapacağı bu faaliyetinden onları haberdar edip katılımını sağlayın. Allah'a emanet olalım. |
Üye Girişi |
Resim Galerisi |
Video Galeri |