Arkadaşlar, dostlar, ben komşu köyden İsmet Sarıtaşın oğluyum. Siteniz düzgün ve güzel. Faliyetlerinizde başarılar dilerim.

Üyük Köyü Derneğimizden Telefonla tüm "Üyüklü Gençlerimize" aşağıdaki şekilde bir mesaj iletilmiştir:

"Üyüklü Gençlerin bir araya gelmesi ve kaynaşması için 25 Ocak 2009 günü saat: 12.00'de Dernek Binası'nda toplantı tertip edilmiştir."

"Köyümüzün Gençlerini" bekliyoruz.

Yönetim

Tüm "Üyüklü Gençlerimize" Duyurulur...

Yasin abi ben sefer çevrük'ün kızı hilal çevrük. Sana çok teşekkür ederim. Ellerinden öperim, çok sag olasın abi, sana minnetdarım.

Dernek merkezinde yapılacak olan tarihi Sn. Yakup Akça tarafından gelen telefon mesajı doğrultusunda 25.01.2008 olarak değiştirilmiştir...

(Not: Sn.Yakup Akça'nın 17 OCAK 2008 tarihli yazısına göre; organizasyon için toplantıya özellikle davet edilen kişilerin Nuri Karapınar, Serkan Karapınar, Sadun Abanik ve İmdat Ören isimli kardeşlerimizin olduğunu bu vesileyle bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum.)

sevgili Yasin abi. Öncelikle futbola olan sevgine, futbol bilgi ve tecrübene saygı duyduğumu belirtmek istiyorum: Yasin abi yazmış olduğun msjlarda anladım kadarıyla bizlerden nisan ayındaki turnuva hakkındagörüş ve düşüncelerimizi belirtmemizi istemişsinş,aynı zamanda herkesin görüş ve düşüncelerine olmlu veya olumsuz saygı gösterilmesi gerektiğini belirtmişsin.Bende bu konu hakkında düşüncelerimi belirtmek istedim, neydi benim düşüncelerim: birincisi şampiyonluğun artık şart olduğunu ve herkesin bizlerden şampiyonluk beklediğini belirttim ama vurarak, kırarak ,parçalayarak şampiyon olalım diye birşey söylediğimi hatırlamıyorum gerçi bir önceki turnuvada atkaracalarla oynadığımız final maçında bizim Yasini vurarak ,kırarak durdurmayı başardılar ama onlar yaptı diye bizde aynısını yapacak halimiz yok, İkincisine gelince birlik, beraberlik ve kardeşliğin pekiştirilmesigerktini yazdım ama bakıyorumda bu senin çizdiğin tabloyo göre maalesef biraz maddiyata dayanıyo ve bu konuda son derece haklısın .Üçüncüsünü gelince liderlik konusunda bir aday istemişsin.Yazında belirtdiğin gibi iş gereği çoğu zaman çalışmalara katılamayacağını belirtmişsin, bende bunun için devamlı ist da ikamet eden Yakup abinin daha müsayit ve daha uygun olacağını düşündüm ama öğrendimki Yakup abinin sağlık sorunlarınedeniyle bu görevi üstlenemeyeceğini ve daha ziyade uzaktan abilik yapabileceğini belirtmesi üzüre ben teklif ve önerimi geri alıyorum ve yeni teklifimisunmak istiyorum .Yasin abi senin liderliğinde, İmdat ören ve kabul ederse Sadun abanik in yardımcılığıyla ve bizlerin desteğiyle en kısa zamanda dernek binamızda toplanmayı sorunlarımızı masaya yatırmayı ve çözümler üretmemiz gerektiğni düşünüyorum çünkü fazla vakit kalmadı.Teklifine gelince Yasin abi 24 yaşaltı köy takımı diye birşey bir düşüncem olmadı olamazda çünkü ben 33 yaşındayım ve kendimi emekli hissetmiyorum bu konuda seninle aynı düşünceleri paylaşıyorum çünkü sporun yaşı olmaz bildiğim kadarıyla sonuçta herşey ÜYÜK için saygılarımla

Sevgili ağabeylerim ben 24 yaş altı gençleri uygulamaya davet ederken tutup da üyük köyü paf takımı kurmak kastında değildim. Yasin abı senin söylediğin gibi futbola yeteneği yatkın kardeşlerimizi 1 yıl boyunca her hafta bir araya getirmekte güçlük çekeceğimiz malum& Ben kendimi iyi ifade edemediğim için sizden özür diliyorum benim bu olaydaki anlatmak istediğim düşünce pek anlaşılmamış. Ben seçmelere, idmanlara ve hazırlık maçlarına geleceğe ve kaynaşma adına büyüklerim ve küçüklerimi beklediğimi bilginize sunma istedim teknik heyet kim olacaksa bizim kenardan savunan tek sözümüz takım içerisinde oynayan bir kişi kim olursa benim için hiç fark etmez. Çıkışlarda bulunduğumuzu biliyoruz o yüzden bizi yeri gelecek kızacak bağıracak oyun içerisinde yönlendirecek gerekirse oyundan çıkaracak kişiyi bulmamız lazım diye düşündüm. Yasin abı yaştan kasıttım 24 yaş üzeri evine 24 yaş altı gençler sahaya değil 24 yaş altı iyi oynayanları bulup alternatif artırmaktı. Abı ben kendimi emekli etmedim ama canın saolsun :-)amaç dediğin gibi vur kır parçala değil diğer köy ve derneklere örnek olup parmakla gösterilmek& Kabahatim olduysa af ola kusura bakmayın. Bu arada nice senelere Herkese selamlar SERKAN KARAPINAR

sevgili yakup abi ve yasin abi..öncelikle köyümüz için iyi düşüncelerinizden dolayı sizleri tebrik ediyorum..elini taşın altına kayabilecek bir kaç kişiden birisiniz.ben işlerimin yogunlulugu sebebi ile konulara biraz uzak kaldım ama sürekli gündemide takip edebiliyorum..yasin abi sagolsun bazı dilek ve tecrübelerine dayanarak karşımıza çıkacak olumsuzluklara deginmiş.söylediklerinde tamamen haklıdır..insanları maddi imkansızlıklar altında bir yerlere toplamak ve her hafta bunu yapmak büyük sorumluluk ister.bunu yapabilmek için futbol aşıgı köyünün aşıgı olmak gerek.köyümüzdede böyle insanların var 0lduguna inanıyorum.bu işler için yasin abide olsun yakup abide olsun yürekten gönüllü insanlar..maddi imkanlarıda yerinde çok şükür..ayrıca bazı masrafların karşılanması için köyümüzün önde gelen bir çok iş adamı var..bir kaçı bir araya gelerek bunların bir kısmını karşılayacaklarına inanıyorum.(örnegin bu gün bi zeki çataga bir şemsettin abanige bi satılmış karapınara bi kadir palaza bi hüseyin alkana bi vahit baydına bi isa yanıga bi kocaçonduklara gidip bu hafta organizasyon için 150 lira para ver desek hiç biri itiraz etmez..bunun gibi köyümüzde çok abilerimiz var.. siz merak etmeyin zamanı gelince hepsi verir hepsi yardımcı olur..diger olaylara gelince devamlılık yakalamak hakkaten çok zordur diyelimki bi arkadaşımızın işi var maça gelemeyecek herkes yerine birini bulup o hafta mutlaka gönderecek yerini dolduracak..bu futbol organizasyonunda kabilecilik ve kimcilik olmaz işi ehline vermek gerekir..kim daha iyisini yapıyorsa kim daha iyi oynuyorsa o oynayacak.fakat deginmem gereken bir diger konuda sporcu herşeyden önce ahlaklı olacak centilmen ve dürüst olacak.(saygı çerçevesini bozmadan rakibinlede ugraşacaksın ama sadace onun moral ve motivasyonunu bozmak için..ama tabiki bizim köyümüze şampiyonluk yakışır.. biz bunu bu sene gerçekleştirecegiz inşallah.. ama önce birlik ve bereberligi yakalamımız gerekiyor.yoksa herkes bi tarafa çekerse bir hiçten başka bir şey olmaz bizden.bu organizasyonda öncelik zaten birlik ve beraberligi yakalamak.kimin önder veya iyi oyuncu oldugu önemli degil.amacımız gönüllü insanlarla yola çıkmaktır.bende kendi üstüme dşen görev saha dışında ve içinde neyse kabul ederim.. ama bahsettigim gibi işlerimin yogunlugu dogrultusunda köyüm için herşeye varım..burdan birine teklif götürmeyelim.toplanalım oturalım konuşalım hep beraber ortak bi karar verelim.bir an öncede çalışmalara başlayalım..

SEVGİLİ GENCLER SON YAZIMDAN SONRA KONU HAKKINDA BİRDAHA YAZMAMAYA KARAR VERMİŞTİM. AMA GEREK YASİN KARDEŞİMİN GEREKSE NURİ VE SERKAN KARDEŞİMİN YAZILARINI OKUDUKTAN SONRA BUNUN BİR CÖZÜM OLMADIGINI ANLADIM KONUYU UZATMAYACAGIM.YASİN KARDEŞİM SENİNDE BİLDİGİN GİBİ SPORUN MANTELİTESİ CENTİLMENLİKTİR BİZİM YAPACAGIMIZ ŞEY BUNU GENC KARDEŞLERİMİZE AŞILAMAK OLMALI.FİNASMAN OLAYINDA HAKLISIN ONUDA KÖYÜMÜZÜN İŞ ADAMLARI VASITASIYLA CÖZMEYİ DÜŞÜNEBİLİRİZ SANMIYORUM BU ÖNERİYE KİMSENİN İTİRAZI OLMAZ DİYE DÜŞÜNÜYORUM YASİN KARDEŞİM BENİM DURUMUMU BENDEN DAHA İYİ ANLATMIŞSIN ZATEN BENİM SAGLIK PROBLEMİM OLMASA BU KONUDA KİMSEYE YALVARMAM CIKAR BU GENCLERİ EVLERİNDEN TEKER TEKER ALIR VE TAKIM GİBİ TAKIM YAPARDIM AMA SIHHATİM BUNA ENGEL BURADAN TÜM GENCLERİME TEKRAR SESLENİYORUM İLADA BİR ABİ İSTENİYORSA SIHATİMİN ELVERDİGİ YERE KADAR KÖYÜM İCİN ÖLÜMÜNE VARIM KENDİ KENDİME HEP SORUYORDUM BU NURİNİN NİCİN SESİ CIKMIYOR DİYE BEN BURADAN BİR KİŞİYE DAHA GÖNDERME YAPMAK İSTİYORUM SEVGİLİ İMDAT ÖREN KARDEŞİM SENİN BU KONUDAKİ DUYARLILIGINI BİLMESEM ÜZERİNDE DURMAZDIM. SEVGİLİ GENCLER KONUYU UZATMADAN 25-1-2009PAZAR GÜNÜ TÜM ÜYÜKLÜ GENCLERİ DERNEK BİNAMIZDA TOPLANTIDA GÖRMEK İSTİYORUM.BU KONUDA NURİ SERKAN İMDAT VE DE SADUN KARDEŞLERİMİ HADDİM OLMAYARAK GÖREVLENDİRMİŞ OLAYIM TÜM GÜNCLERE ULAŞARAK GÖREV BÖLÜMÜ YAPIP CALIŞMALARIMIZA BAŞLAYALIM HADİ KARDEŞLERİM HERŞEY ÜYÜK İCİN SAYGILAR SUNUYORUM(YAKUP AKCA)

Aşağıda yorumlarda bulunan sevgili kardeşlerim,

Öncelikle her ne kadar Yakup Abi, teknik sorumluluk ve çalıştırıcılık konusunda kesin bir yanıt vermemekle birlikte, kendisinin de bu konuya sıcak bakacağını düşünüyor ve hepinizin kendisine bu konuda yardımcı olacağını ümit ediyorum...

Öncelikle şunu bilmeniz gerekir ki, Yakup abi henüz sizlerin birçoğunuzun doğmadığı yıllarda, Mahmut Şevket Paşa Mahallesi'nde çalıştırmış olduğu takımlarda, bölgesel anlamda çok başarılı sonuçlar almış ve isminden söz ettirmiş değerli bir ağabeyimizdir... Bu nedenle takım çalıştırıcılığı konusunda da yeterli teknik ve pratik deneyimleri bulunmakta olup; bu anlamda kendisinden gerektiği gibi istifade edilmesinde büyük yarar görüyorum...

Sizlerin yazı ve yorumlarınızı okuduğumda ise; benim maddeler halinde yazmış olduğum ilk yazıyı ya hiç okumamış ya da yeterince anlayamamış olduğunuzu görüyorum...

Bir kere daha şunu tekrar gözlemliyorum ki; maaleseftir ki bu tür maçlarda ilk olarak centilmenlik ve örnek davranışlardan ziyade; yine her zaman olduğu gibi turnuvada neticenin önemli olduğuna yönelik görüş ve düşünceleriniz olduğunu görüyorum. Çünkü hiçbirinizin yazılarında centilmenlik ya da benzeri türden "tek bir kelimenin" geçtiğini göremedim. Hatta bazılarınız şampiyonluğun şart olduğunu bile yazmış !!! Yani ister vur, ister kır, ister parçala, ama mutlaka şampiyon ol, çünkü şart... Bunu gerçekten böyle mi düşünüyoruz?

Sonuçta; geçen yılda olduğu gibi bu yılda hepinizin yapmış olduğu yorumlarda özetle şu mesaj verilmeye çalışılıyor:

*** Takımımızın turnuvalarda başarılı olabilmesi için öyle 1-2 aylık çalışmalar yetmez. Bu nedenle tüm sene boyunca takım oyuncuları bir arada bulunmalı böylelikle daha sık antrenmanlar yapmalı ve birbirlerini daha yakınen tanımalıdırlar.***

Evet birçok genç arkadaşımız tarafından verilmeye çalışılan mesaj özetle bu...

Ancak bu görüşte olan arkadaşlarımızın 11 Ocak'ta yazmış olduğum yazının 5.maddesini hiç okumadıklarını görüyorum. O nedenle söz konusu yazıda kullanmış olduğum konuyla ilgili ifadeyi burada bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum:

Profesyonel bir bakış açısıyla ile şayet "Geleceğin Üyük Takımını" oluşturmak gibi bir düşüncemiz olacak ise; bu düşüncenin, öyle her sene olduğu gibi turnuva öncesinde yapılacak olan 2-3 haftalık organizasyonlarla gerçekleştirilmesinin kesinlikle mümkün olamayacağı ise şimdiden iyi bilinmelidir...

O nedenle, bu türden uzun vadeli bir işe soyunmak için, tüm sene (yani 12 ay boyunca) kendini bu işe adayacak, tüm bu organizasyonları üstlenecek ve sonuçta bu düşünceyi olgunlaştırmak için de "Bu işi yapmak için ben ADAYIM..." diyebilecek; dürüst, samimi ve sözünün eri biri yada birilerinin ortaya çıkması ve bu işin tüm sorumluluğunu gerçekten üstlenmesi gerekmektedir. Böyle bir kişi yada kişiler aramızda var mıdır? Soru budur...

İşte bu soruya cevap veremeyen arkadaşlarımızın üzülerek söylüyorum ki, geleceğin Üyük Köyü takımından bahsetmeleri, çenelerini yormaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bu konuda ısrarcı olan arkadaşlarımızdan da ben ısrarla "Bir Aday İsim" belirlemelerini ve bu arkadaşa bir teklif götürmelerini önemle rica ediyorum...

Evet, yazıyı okumayan arkadaşlarımız bu vesileyle bir kez daha bu yazının anlamını çıkarmaya çalışsınlar lütfen...

Burada hiçbir kimsenin geleceğin Üyük Takımı'nın oluşturulmasına karşı çıkması düşünülemez... Ancak bu şekilde bir düşüncesi olan arkadaşlara tekrar, tekrar ve yine tekrar soruyorum...

12 ay boyunca kendini bu işe adayacak, tüm bu organizasyonları üstlenecek ve sonuçta bu düşünceyi olgunlaştırmak için de "Bu işi yapmak için ben ADAYIM..." diyebilecek; dürüst, samimi ve sözünün eri biri ya da birilerinin ortaya çıkması ve bu işin sorumluluğunu gerçekten üstlenmesi gerekmektedir. Böyle bir kişi ya da kişiler aramızda var mıdır? Soru budur...

Hiçbir köylümüzü yermek veya eleştirmek için de bunu söylemiyorum... Sizler benim bildiğim kadarıyla bütün köyümüzü ve köylümüzü tanıyorsunuz... O halde neden bir isim önermiyorsunuz?

Ha bakın turnuva gibi sadece 1-2 aylık bir süreç için belki bir çalıştırıcı veya teknik sorumlu bulunabilir... Nitekim her yıl olduğu gibi bu yılda bir teknik sorumlu veya çalıştırıcı çıkacaktır. Muhtemeldir ki bu sene Sn.Yakup Akça bu işi üstlenecek diye düşünüyor ve ümit ediyoruz...

Ama ya sonrası? Yani sizlerin hep dile getirdiğiniz 1-2 ay olmaz tüm sene boyunce takım birlikte çalışmalı, her hafta maçlar, antrenmanlar yapılmalı diyen arkadaşlar size tekrar soruyorum... Köyümüzden herkesi tanıyorsunuz, bu işe kim talip olmalı ya da sizler kimin talip olmasını istiyorsunuz? Bunu neden dile getirmiyorsunuz? Neden birilerini önermiyorsunuz ve önerdiğiniz kişiye neden bir teklif getirmiyorsunuz? Veya neden "kendiniz" bu işi üstlenmiyorsunuz? Öyle yazmak çizmek çok kolaydır, ama önemli olan bir işe soyunmak ve o işte sorumluluk alabilmektir.

Bir kez daha söylüyorum ki bu konuda bir isim (özellikle de İstanbul'da ikamet eden ve yaşayan birini) belirlemediğiniz sürece havanda su dövmeye devam etmiş olursunuz...

Bu arada tüm yıl boyunca sorumluluk alacak kişi olarak Yakup abiyi düşünebilmemiz ise sanırım biraz zor görünüyor. Çünki kendisinin gerek yaş, gerekse sağlık problemleri nedeniyle son zamanlarda düğünlere, derneklere ve cenazelere bile katılamadığını yakınen biliyorum...

Ümidinizi kırmak istemiyorum ve de size destek olmaya çalışıyorum aslında... Bu nedenle sakın yanlış anlamayın... Esasen bir işi başarmak için öncelikle BAŞLAMAK lazımdır... Bu bir hayat ve başarı felsefesidir, bunu sakın unutmayın... Çünki benim bugünkü konumum da bu felsefeye inanmanın bir sonucudur. Ama özellikle bu konuda nasıl başlanmalıdır? İşte asıl sorun buradadır...

Hadi velevki bir isim belirlendi ve o kişide bu sorumluluğu almayı kabul etti diyelim.

Bu durumda karşımıza çıkabilecek senaryoyu şimdiden size yazmak ve sizlerle paylaşmak istiyorum:

1-Teknik sorumlu antrenman ve maçlarını nerede organize edecektir?
Şayet Anadolu yakasında yaparsa, Avrupa yakasındakiler zıplamaya başlayacaktır... Aksini yaparsa bu kez de Anadolu yakasındakiler zıplamaya başlayacaktır.

2- Bir yıl boyunca antrenman çalışması ve maçlar için saha ve yol paraları kimler tarafından karşılanacaktır? Bir halı sahanın 1 saatlik maç bedelinin yaklaşık 100 YTL olduğunu düşünürsek, bu rakam aylık 400 YTL, yıllık ise 5.200 YTL tutarında olacaktır.
Bu bedelin karşılanması konusunda şayet dernekten bir yardım beklendiğini kabul edelim... Derneğimizin üye sayısı: 237'dir. Şu anda aidat rakamımız nedir bilmiyorum ama hadi 10 YTL olduğunu kabul edelim. Bu durumda derneğimizin yıllık aidat geliri ise sadece 2.370 YTL'dir. Yani Yakup abi benim aidatların az olması konusundaki ifademe biraz içerlemişti ama, gördüğünüz üzere derneğin yıllık toplam aidat geliri, sadece halı saha maçlarının yarısını bile karşılayamamaktadır.
Diğer taraftan maçın organize edildiği yerin durumuna göre karşıdan gelen kişinin yol parası da neredeyse kişi başı 7-8 YTL'yi bulabilmektedir. Ayrıca akşam saatlerinde köprüyü geçip gelebilmek ve sonra geri dönebilmek gerçekten çok ciddi bir problem olacaktır. (Örneğin Sultanbeyli'den)
Belki saha paralarının oyuncular tarafından karşılanması düşünülebilir ancak bu maddi açıdan gençlerimizi zorlayabilir...
Bu nedenle bu türden bir aktivasyon için mutlak suretle dernek dışından bir finansman kaynağı sağlanmalıdır.
Durum böyle olunca da köyümüzün önde gelenlerinden bağışlar talep edilmesi gerekecektir.
Ancak geçen günkü yazımda da gördüğünüz üzere, ben şahsen forma ve top konusunda yardımcı olmayı taahhüt edip, diğer iş adamlarımıza da konuyla ilgili çağrıda bulunmuş olmama rağmen; henüz 5 kuruş yardım taahhüdünde bulunan biri çıkmamıştır.

3-Bir diğer sorun da maaleseftir ki, kabilecilik sorunu olacaktır. Biri takıma geldiği zaman diğeri o varsa ben yokum diyecek, veya ben kaleye geçmem veya defansta oynamam şeklinde sıklıkla sızlanmalar görülecek ve bu türden istenmeyen zafiyetler maalesef yine yaşanabilecektir. Çünkü bugüne kadar vaki olmadığı görülmemiştir.

4-Havaların bozmasıyla birlikte bir süre sonra sağlık sorunları yada trafik sıkışıkları, yada misafir geldi gibi bahanelerle kopmalar yaşanacak ve sahada çoğu zaman takım kurmakta zorluklar yaşanacaktır.
Kimisi yağmur yağdı, kimisi kar yağdı diyecektir. Kimisi ayağımda çekme var, kimisi ise sırtımda sivilce çıktı!!! diyecektir... İnanın bana bunlar yaşanacaktır... İşte bu yüzden de sahada zaman zaman 4' e 4 maçlar yapılmak zorunda kalınacak ve bazen de çoğu kişinin gelmemesi üzerine antrenman ya da maçlar iptal edilecek, oraya kadar gelen diğer kişiler kendi kendilerine hayıflanarak, söylenerek bir anlamda haklı da olarak evlerine geri döneceklerdir.

5- Bu arada geleceğin Üyük takımı düşünüldüğüne göre, sadece halı saha maçları ile yetinilmemesi, zaman zaman kondüsyon koşuları, esneme hareketleri, kültür-fizik hareketleri gibi çalışmalarında yapılması ve bu çalışmalar için de ayrı mekanların düşünülmesi gerekecektir. Bu iş için de ayrı bir zaman ve organizasyon yapılması düşünülecektir.
********
********
********
********
Evet bunlar gibi daha birçok madde eklenebilir. Bu maddeleri kimseleri yıldırmak yada cesaretini kırmak için yazmıyorum... Önümüzdeki gerçekleri görebilmemiz ve yola çıkarken karşılaşılabilecek zorlukları ve sorunları şimdiden herkesin öngörebilmesi için yazıyorum. Çünki ben tüm bu yazdığım konuları, tüm hayatım boyunca yaşadım ve gördüm... Bakın bugün benim doğum günüm... Yarın kısmet olursa 44 yaşından gün alıyorum... Ve 7 yaşından bu yana futbolun içindeyim ve bu hesaba göre tam 37 yıldır da her hafta maç yapıyorum... Bugüne kadar bir çok turnuvaya katıldım, bir çok takım da çalıştırdım... Hakemlikte yaptım... Sizlerin ise yaşayacağınız bu ve benzeri daha çok şey olacak hayatınızda... Sizler henüz işin başındasınız... Bu yüzden yaşanılan tecrübelerden istifade etmek ve onları değerlendirmek zorundasınız...
Yani yukarda sıraladığım maddelerin yaşanmaması, amatör sporlarda kesinlikle mümkün değildir. Bu konuda özellikle akraba, hısım, hemşerilik olan ortamlarda disiplinin sağlanması ise son derece zordur. Bu nedenle, ben de bugüne kadar yapılan turnuvaların hiçbirinde özellikle teknik yöneticilik görevi almadım. Çünki biliyorum ki kadroya birini alsan, diğeri darılacak, öbürü diyecek ki kabilecilik yapıyor, bir diğeri aslında ben daha oyuncuydum, bir başkası ben bu takımda banko oynamalıyım, tabi o diğerinin akrabasıydı, yeğeniydi, amcasıydı, ben yedek kalacak adammıydım, vs. şeklinde hayıflanmalar olacaktı...
Bu sene ise, nasıl olduysa her şeyi de göze alarak "şayet takım sahipsiz kalırsa" bu görevi almayı (uzakta olmam nedeniyle bir yardımcı olması kaydıyla) göze almıştım. Ancak çok şükür ki, Yakup abi bu sene hayırlısıyla bu görevi üstlenecek görünüyor... Bu nedenle kendisine tekrar başarılar diliyorum...

Sonuç olarak; ben yazımın bir yerinde 16 yaş altı derken Serkan kardeşim 24 yaşında olmasına rağmen, kendisini de bu genç yaşta emekli etmek suretiyle 24 yaş altındakilere çağrıda bulunuyor... Bu açık ve cesur düşüncesinden dolayı kendisini tebrik ediyorum... Sanıyorum Nuri Kardeşimizde aynı düşüncelere sahip...

O halde madem ki sizlerden köy takımımıza uzun vadeli sahip çıkacak isim olarak bir teklif ve öneri gelmiyor, o halde; BEN BURADAN BİR TEKLİF VE ÖNERİDE BULUNMAK istiyorum...

Geleceğin 24 yaş altı Üyük Köyü Takımını oluşturmak üzere; tüm Üyüklü hemşerilerimize SERKAN KARAPINAR ve NURİ KARAPINAR'ı teklif ediyorum. Çünki her ikisi de futbolu bilen ve bu işin içinde olmaya meraklı olan kardeşlerimiz diye düşünüyorum... Yazı ve yorumlarına göre; ŞAMPİYONLUĞUN yanı sıra sevgi, saygı, dostluk ve kardeşlik yönüyle de iç huzuru sağlayabileceklerini görüyorum... (Turnuva süresince de Yakup abiye birlikte çalıştıktan sonra bu oluşumu sene boyunca sürdürebilirler.)
Hatta bu teklifimi sitemizdeki anket bölümüne koyarak tüm köylümüzün görüşüne de sunabiliriz...

Bu vesileyle bu teklifime verecekleri cevabı da tüm Üyüklü hemşerilerimizle paylaşmayı ve kendilerine tüm Üyüklülerin destek çıkmalarını bekliyorum...

abilerim kardeşlerim
öncelike hepinize selamlarımı sunar yakup abinin söyledigi gibi biz kendimiz için birşeyler degil köyümüz için birşeyler yapmak zorundayız... Öncelikle içimizde kendi egolarını tatmin etmek isteyecek arkadaşlar bizim bir takım oldugumuzu bilip gereken takım oyununu oynayıp kazanmamız gerektigini bilmeleri lazım.. Bu turnuvada 2. oldugumuz sene hep bir kaos halindeydik ve sürekli laf kavgaları vardı bunun nedeninide içimizde bir abi ve liderlik eksikliginde gördüm önce kendimize kendinden emin ve bizim tek sözümüz olacak abi,lider,kaptan ne derseniz deyin onu bulup bize sahip çıkaçak kişiyi bulmamız lazım ama bakıyorum ters bi karar herkez isyanda neden tekkişi veya tek agız degiliz.. bir konuda maç icerisinde takım oyunundan çok kişi veya kişilerin bireysel çabalarını kullanarak maç kazanmak peşindeyiz ben inanıyorumki en iyimiz oynamasa bile maç kazanacak güçteyiz maça başlarken herkes oynama hevesinde ve şuurunu kaybetmiş biçimde teknik heyeti unutmuş durumda degişikligi kimse kabul etmiyor oyundan çıkmak istemeyenler mevcut son sözüm ben 24 yaşındayım kendimden daha genç kardeşlerim oynamması ve yetişmesi lazım die düşünüyor seçmelere ve idmanlara hepsini bekliyornum saygılarımla SERKAN KARAPINAR

Sevgili Yakup abi futbol turnuvasına vermiş olduğunuz önem ve özveriden dolayı şahsım adıma saygı ve sevgilerimi sunuyorum teşekkür ediyorum benim görüşüm abi bu turnuva bizim turnuvamız bizim rahmetli HAYRETTİN ABANİK abimizin adını taşıyan bir turnuva olduğu için artık şampiyonluk şart bence ve bu şampiyonluğa ulşacak kadro bizde fazlasıyla mevcut sadece aramızda kopukluklar var Bu kopukluğu gidericek saygıyı sevgiyi ve kardeşliği pekişdirecek biri lazım o kişininde ben Yakup abi olduğunu düşünüyorum bende saha içinde ve saha dışında her konuda yardımcı olacağımı bildirir saygı ve sevgilerimi sunurım Nuri Karapınar

DEGERLİ ÜYÜK GENCLİGİ KONU HAKKINDA YAZDIGIM BU BEŞİNCİ YAZIM HER İKİ SİTEMİZEDE YAZMIŞ OLDUGUM YAZILARIMA MÜSBET VEYA MENFİ BİR CEVAP ALAMADIM.ACABA BEN SÖYLEMEK İSTEDİKLERİMİ SİZLERE ANLATAMADIM YOKSA BU İŞİ ÖNEMSEMEYENLERMİ VAR BU KONUYU CÖZEMEDİM BAKIN SEVGİLİ KARDEŞLERİM DERNEK BİNAMIZDA VAKİT GECİRMEDEN KONU HAKKINDA BİR TOPLANTI DÜZENLEYİP GÖREV BÖLÜMÜ YAPALIM.KİMLER NE YAPABİLİR GÖRELİMGENCLERİ BİR ARAYA GETİRMEDEN BU İŞDE BAŞARI SAGLAYAMAZSINIZ BENİM SÖYLEMEYE CALIŞTIGIM SÖYLEM BU BUNDA ANLAŞILMAYACAK BİR TARAF YOK TOPLANTIDA BU İŞİN ORGANİZESİNİ YAPACAK ARKADAŞLARI BELİRLEYİP CALIŞMALARINDA ONLARAYARDIM EDECEK EKİBİ OLUŞTURMAK BAKIN GENZLER BU İŞLER TEK BİR KİŞİYLE BAŞARILAMAZ BU MÜMKÜN DEGİLDİR HERKES HER GENC OYNASIN OYNAMASIN O TOPLANTIYA KATILSIN FİKRİNİ SÖYLESİN OYNAYANLAR OYNAR OYNAYAMAYANLARDA ARKADAŞLARINI MOTİVE EDERLER BENİM İSTEGİ TÜM SENE DEVAM ETMESİ HATTA YASİN KARDEŞİMİN BAHSETTİGİ GİBİ 12-16 YAŞ ARASI BİR EKİBİNDE OLUŞMASI BURADAN GELECEK GENLER 1Cİ TAKIMA TAKVİYE YAPACAKLARDIR BEN ŞUNA KESİNLİKLE İNANIYORUMKİ BENİM KÖYÜMÜN GENCLERİ BUNU BAŞARIR VEDE BAŞARMAYA MECBURDURLAR.KÖYÜMÜZ İCİN KENDİLERİ İCİN SAYGILAR SUNUYORUM.(YAKUP AKCA)

Değerli hemşerilerim,
Nisan ayındaki yapılacak olan futbol turnuvasına ve kurulacak olan takımımız hakkında yazı yazdığınız için teşekkür ediyorum...

Nisan ayında yapılacak olan ve sevgili amcam'ın ismini taşıdığı ''ATKARACALAR HAYRETTİN ABANİK'' futbol turnuvasına katılacak olan üyük köyü futbol takımızın kurulması konusunda İmdat abimin görüşlerine katılmaktayım.Çünkü;son haftalarda kurulan futbol takımımızdan fazla verim alamadığımızı hepimiz gördük.Bunun nedeni takımın sürekli değişmesi,yeni oyuncuların gelmesi,takım içindeki uyumun sağlammaması ve en önemlisi de takım içinde kötü nitelikteki diyalogların yaşanmasıdır.Bunun giderilmesi için takımı şimdiden hazırlamak,sürekli olarak hazırlık maçları ve antreman yapılmalıdır.Böylece takımızın tekrar eski gücüne kavuşacağı ve turnuvada iyi bir yere geleceğimize tüm kalbimle inanmaktayım.

Sonuç olarak sizlerden ricam bu takım içi organizasyonu üstlenecek kişi veya kişilerin bir an önce seçilmesi ve seçilen kişilere müracaat edilmesidir.

Saygılarımla Yasin Abanik

Değerli Hemşerilerim,

Muhtemelen Nisan ayı içinde başlayacak olan futbol turnuvası ile ilgili olarak her sene olduğu gibi birtakım yorumlar ve düşünceler şimdiden ortaya çıkmaya başladı.

Geçtiğimiz aylarda da kısmen bahsetmiş olduğum üzere, konuyla ilgili benim görüş ve düşüncelerim ise şu şekildedir:

Madde-1:

Öncelikle bu tunuvanın amacının ne olduğunu birbirimize sormamız gerekmektedir. Şüphesiz ki bu sorunun cevabını hepinizden tek tek beklemenin gereği yok... Çünki hepinizin vereceği ortak cevabın şu olacağını çok iyi biliyorum: "Atkaracalar ve bağlı köylerimiz insanları arasında birlik, beraberlik ve kaynaşmayı sağlamak..."

Dikkat ederseniz bugüne kadar bu turnuvada alınan sonuçlardan çok, falanca yada filanca takımın centilmence olmayan davranışlarından, kavgalarından, usulsüzlüklerinden vs. gibi konular hakkında görüş ve yorumlarda bulunulmuştur. Diğer taraftan çok iyi sonuçlar alan takımlar hakkında öyle çok övünçlü yada gururlu ifadeler yada yorumlarda bulunulmadığı gibi, turnuvada çok kötü sonuçlar alan ve averaj takımı haline gelen köy takımlarımız hakkında da, onların bu durumunu yeren, eleştiren veya küçük gören yorum ve düşüncelerde de bulunulmamıştır.

Bu nedenle daha önceki yorumlarımda da belirtmiş olduğum üzere, sonuçlardan ziyade daha çok tavır ve davranış yönüyle olumlu yada olumsuz yönlerin ön plana çıkmakta olduğu bu turnuvada; bizim için en önemli öncelik doğruluk, dürüstlük ve centilmence bir mücadele olmalıdır.

Sonuç olarak bu turnuva, bir Dünya yada Avrupa Şampiyonluğu veya Turkcell Süper Lig Şampiyonluğu gibi daha çok neticenin önem kazandığı bir turnuva değil, hemşerilerimizi bir organizasyon vesileyle bir araya getirerek, onlar arasında dostluk ve kardeşlik tohumlarının ekilmesini amaçlayan bir organizasyon statüsündedir.

Bu nedenle lütfen aradaki bu küçük, ancak çok önemli olan nüansı iyi anlayarak, yorum ve değerlendirmelerimizi buna göre yapalım.

Madde-2:

Yine geçen yıl ki turnuvanın özellikle sonrasında yapılan yorumlarda öne sürülen görüş ve düşüncelerin esasen şu anda, yani turnuva başlamadan yapılması ve yorumları yapan arkadaşlarımızın da bu düşüncelerini yanlarındaki birkaç kişi ile değil bütün köylülerimizle paylaşmak üzere her iki internet sitemizde yayınlamaları ve görüşlerine yapılacak olan olumlu yada olumsuz yorumlara da saygı göstermeleri gerekmektedir.
Çünki önemli olan bir çok spor yazarının yaptığı gibi sonucu belli olan maç üzerine ahkam kesmek yerine, maçlar yapılmadan evvel ne olacağı veya neler yapılması gerektiği konusunda görüş ve düşünceler ileri sürebilmek ve köy takımımıza yıkıcı ve yıpratıcı değil, yapıcı ve motive edici yönde bir katkı sağlayabilmektir.
Bu nedenle köy takımımızın yapısı ya da hazırlık yöntemi konusunda eleştirilerde bulunan yada bulunmayı düşünen kişilerin, arka ceplerinde de bu işin daha iyi nasıl olabileceğine yönelik çözüm önerilerini de hazır tutmuş olmaları gerekmektedir. Ancak bu çözüm önerilerinin de somut olarak pratikte gerçekten uygulanıp uygulanamayacağına özellikle dikkat edilmelidir.

Madde-3:

Bu turnuvada yer alabilecek olan kişilerle ilgili olarak genel bir davet yapılmalı ve 15 yaşındaki bir gencimiz olduğu gibi, 70 yaşındaki bir dedemizin bile katılabilmesine imkan verilmelidir.
Bu konuda yaş ayrımı yapılmamalıdır. Nitekim bu turnuvada kurulacak olan takımın aday kadrosuna 16 yaşındaki Yasin Abanik veya aynı yaşlardaki İhsan Kocaconduk kardeşlerimiz katılabileceği gibi 45 yaşın üstündeki Ömer Karapınar, Satılmış Karapınar, Basri Sarıçamlık, Şaban Sarıçamlık veya 35 yaşın üzerindeki Hasan Abanik, Hikmet Abanik, Mahmut Abanik, Sefer İnceöz, Sadun Abanik, Şemsettin Abanik, Burhan Abanik gibi kardeşlerimizin de arzu ederlerse katılabilmelerine imkan verilmeli ve bu konularda bir kırgınlık yaratılmasına mahal verilmemesine dikkat edilmelidir.

Ancak dikkatinizi çekmek istiyorum... Yukarda saymış olduğum isimler, maç kadrosunda yer alsın, turnuvada bu arkadaşlar top oynasın demiyorum, futbol takımı kadrosunda yer almak için yapılacak antrenmanlara veya seçmelere bu arkadaşlarımızın da dilerlerse katılabilmesine imkan verilmelidir diye bu açıklamayı yapıyorum...

Ancak yapılan antrenmanlar veya hazırlık maçları sonucunda yaşça büyük olan arkadaşlarımızda şayet çok iyi bir performans gösterebilirlerse kadroya alınabileceklerini, aksi takdirde kadroya giremeyeceklerini de şimdiden kabullenmelidirler...

Yani kendine güvenen herkese "Hodri Meydan !"diyebilmeliyiz. Çünkü görüyorum ki, turnuva sırasında veya sonrasında özellikle "Ben bile bu oyunculardan daha iyi oynarım" veya "Böyle futbol mu oynanır." diye böbürlenen kişi ya da kişilere bahsetmiş olduğum bu "Er Meydanı" na çıkma ve boylarının ölçüsünü alma şansı mutlaka ama mutlaka verilmelidir.
Hatta yine geçen yıl turnuva sırasında hayretler içinde gözlemledim ki; bazı kişiler, saha kenarından oyuncularımıza "vur", "kır", "parçala" şeklinde komutlar verebilmektedir. Bu nedenle özellikle de bu tür düşüncedeki kişiler de er meydanı olarak adlandırdığım antrenman ve hazırlık maçlarına çıkarak, rakibin nasıl kırılacağını, nasıl parçalanacağını ve bu işin inceliklerini bizlere de bizzat göstermeli ve "özel yetenek" isteyen bu konuda bizleri de eğitmelidirler!!!

Sonuçta bu turnuva; geleceğin milli takımını yada geleceğin Üyük Köyü futbol takımını oluşturmak gibi, profesyonel düşüncelerle yapılan bir turnuva değildir.

Ancak profesyonel bir bakış açısıyla ile şayet "Geleceğin Üyük Takımını" oluşturmak gibi bir düşüncemiz olacak ise; bu düşüncenin, öyle her sene olduğu gibi turnuva öncesinde yapılacak olan 2-3 haftalık organizasyonlarla gerçekleştirilmesinin kesinlikle mümkün olamayacağı ise şimdiden iyi bilinmelidir...

O nedenle, bu türden uzun vadeli bir işe soyunmak için, tüm sene (yani 12 ay boyunca) kendini bu işe adayacak, tüm bu organizasyonları üstlenecek ve sonuçta bu düşünceyi olgunlaştırmak için de "Bu işi yapmak için ben ADAYIM..." diyebilecek; dürüst, samimi ve sözünün eri biri yada birilerinin ortaya çıkması ve bu işin sorumluluğunu gerçekten üstlenmesi gerekmektedir. Böyle bir kişi yada kişiler aramızda var mıdır? Soru budur...

İşte bu soruya cevap veremeyen arkadaşlarımızın üzülerek söylüyorum ki, geleceğin Üyük Köyü takımından bahsetmeleri, çenelerini yormaktan başka bir işe yaramayacaktır. Bu konuda ısrarcı olan arkadaşlarımızdan da ben ısrarla "Bir Aday İsim" belirlemelerini ve bu arkadaşa bir teklif götürmelerini önemle rica ediyorum.
(Şayet İstanbul'da bulunsaydım, bu konuda benim gönüllü olarak bu işe soyunacağımın da herkes tarafından iyi bilinmesini istiyorum. Ancak sizlerinde takdir edeceğiniz üzere, bu tür uzun vadeli işler, öyle uzaktan kumanda ile değil, işin içine bizatihi girmekle yürütülebilir. Bu yüzden işim gereği İstanbul dışında bulunmam nedeniyle, benim mazeretimi makul karşılayacağınızı ümit ediyorum.)

(Bu arada tür turnuvaların belki daha da sosyal bir hale getirilebilmesi için tüm ailelerinde katılımıyla "15 Yaş Altı Minikler Turnuvası" şeklinde düzenlenmesi de bir başka öneri olarak getirilebilir. Böylelikle, maçlara hem aileler bazında daha fazla bir katılım sağlanmış olacak, hem de yetişkin kişilere göre daha heyacanlı, daha centilmence ve disiplin kontrolü de daha kolay olan bir organizasyon
yapılmış olacaktır.)

Madde-4:

Bazı arkadaşlarımızın "Forma Takımı" konusunda sıkıntı yaşanmakta olduklarını dile getirdiklerini görüyorum.
Bu konuda ben de Yasin Sarıçamlk olarak buradan yazılı olarak taahhüt ediyorum ki, oluşturulacak olan futbol takımının "Forma+Şort+Çorap+ 1 Futbol Topu" olmak üzere forma ve top ihtiyacını karşılıksız ve üstelik reklamsız olarak karşılayacağımı taahhüt ediyorum.
Bu konuda böylece tüm arkadaşlarımız gönüllerini hoş tutabilirler...

Ayrıca yeni oluşturulacak takımımızın hazırlık maçları, eşofman ihtiyacı, yemek+yol masrafları gibi konularda karşılıksız olarak maddi yardımda bulunacak tüm Üyüklü iş adamlarımıza da buradan bu vesileyle çağrıda bulunuyorum.

Madde-5:

Sonuçta, turnuva konusunda görüşü ve düşüncesi olan kişilerin, bu düşüncelerini; kendi kendilerine ya da yanlarındaki birkaç kişiyle dedikodu yapmak şeklinde konuşmak ya da paylaşmak yerine, "SOMUT, TUTARLI, YAPICI ve UYGULANABİLİR" olmak kaydıyla mevcut 2 internet sitemiz kanalıyla tüm Üyüklülerle paylaşması en doğru yol olacaktır. Çünkü bu 2 sitemiz dışında düşüncelerimizin paylaşılabileceği başka bir müşterek platformumuz bulunmamaktadır.
Aksi halde gerek turnuva sırasında, gerekse turnuva sonrasında bu kişilerin, tek bir kelime konuşmaya, eleştiri getirmeye haklarının olmayacağını şimdiden bilmelerinde büyük fayda bulunmaktadır.

6.ncı ve Son Madde:

Bu seneki organizasyonda vaktimin elverdiği ölçüde takımın kurulmasında ve hazırlanmasında, "şayet bu iş için gönüllü bir arkadaşımız yok ise", "İLK KEZ" aktif görev almayı düşünüyorum. (İstanbul'da olup; gönüllü olarak bu işe soyunacak bir arkadaşımız olursa, bu düşüncem geçerli değildir.)

Ancak daha önce de birkaç kez telaffuz etmiş olduğum üzere, bu konudaki çalışmalara katılımımda işim gereği zaman zaman süreklilik olmayacağından, bu konuda özellikle de İstanbul'da benim bulunamayacağım veya katılamayacağım antrenman yada hazırlık maçlarında, bana yardımcı olabilecek bir arkadaşımıza dah ihtiyacım olacaktır.
Bu nedenle, söz konusu amaç doğrultusunda benimle birlikte çalışabilecek ve nisbeten futbolu bilen, bu işe gönüllü olacak hemşerilerimizin cevaplarını bekliyorum...
Bu kişiler takımda fiilen oynamayı düşünen arkadaşlarımızda olabilir... Örneğin Sefer İnceöz, Sadun Abanik veya diğer arkadaşlarımız olabilir... Kısaca tüm Üyüklülerimiz olabilir... Bu konuda istekli olup; gönüllü olarak benimle çalışacak arkadaşlarımız varsa, sitemize veya ysaricamlik@mynet.com mail adresime kısa bir mesaj geçebilirler...
Sonuç olarak; "Şampiyon Olacak" veya "Final Oynayacak" bir takıma sahip olmak elbetteki arzu edilen bir şey olmakla birlikte, buradan "Şampiyonluk Sözünü" vermek yerine; mücadelesiyle, centilmenliğiyle ön plana çıkan ve bu açıdan "Herkesin Takdir Edeceği Bir Takım" çıkarabileceğim sözünü vermeyi tercih ediyorum.

SEVGİLİ ÜYÜK KÖYÜ SAKİNLERİ.YAKIN ZAMANDA YAPILACAK YEREL SECİMLER DOLAYISIYLA BAZI KÖYLÜLERİMİZİN İKAMETLERİ İSTANBULDAN ANKARADAN KÖYÜMÜZE GÖTÜRÜLDÜGÜNE ŞAHİT OLDUK VE BU OLAY BENİM GİBİ COGU KİŞİYİ RAHATSIZ ETMİŞTİR.BU OLAYI YAPAN ARKADAŞLARIMIZ NE YAZIKKİ YARINLARI DÜŞÜNMÜYOR, BELKİ NEOLACAK DİYE DÜŞÜNEN OLUR.HADDİM OLMAYARAK SÖYLEYEYİM KÖYÜMÜZDE BU UYGULAMA İKİLİK YARATACAKTIR.SEN BANA OY VERMEDİN SEN ONU NİYE DESTEKLEDİN GİBİ SÖYLEMLER OLACAKTIR.BEN GÖZÜMLE GÖRMEDİM ALDIGIM DUYUMLARA GÖRE CAMİ CEMAATİ BİLE AYRI AYRI SAF TUTUYORMUŞBU HAREKETLER BİZLERE HİC YAKIŞMAYAN OLAYLARDIR.İSTANBULDAN GİDİP KÖYDE NASIL MUHTARLIK YAPACAKSIN BUNA TALİP OLAN ARKADAŞIMIZA SESLENİYORUM BUNU ACIKLAKİ BİZ KÖY HALKIDA BİLELİM.BURADAKİ YATIRIMLARINI İŞİNİ BIRAKIP KÖYÜMİ YERLEŞECEKSİNİZ.EGER ÖYLE İSE SAYGI DUYMAKTAN BAŞKA YAPILACAK BİR ŞEY YOK DEMEKTİR.YOK BEN 3.AY KÖYDE YAZIN DURURUM KIŞINDA KÖYLÜYÜ İSTANBULDAN İDARE EDERİM DİYORSAN,İŞTE O ZAMAN HAYATININ YANLIŞINI YAPMIŞ OLURSUN DİYECEGİM ŞU,KÖYÜMÜZDE BU İŞİ YAPACAK GENCİMİZ YOKMUKİ BURALARDAN BU İŞE TALİP OLUNUYOR YOKSA KÖY SEVDASIMI BU BUKONUYUDA ANLAMIŞ DEGİLİM. SON OLARAK ŞUNU SÖYLÜYORUM KÖYÜNE HİZMET ETMENİN COK CEŞİTLİ YOLLARI VAR YETERKİ SEN İSTE KÖYDE İKAMET EDEN HEMŞEHRİLERİMİZİ RAHAT BIRAKIN ONLAR KEDİ YÖNETİMİNİ KEDİ İCLERİNDEN SECSİNLER.ONLAR GELİP DERNEK YÖNETİCİSİNİ SECİYORLARMI VEYA KARIŞIYORLARMIKİ SEN BÖYLE BİR ŞEYE KALKIŞIYORSUN SEVGİLİ KARDEŞİM.KÖYÜMÜZDEKİ DİLİK VE DÜZENİ KİMSENİN BOZMAYA HAKKI YOKTUR OLMAMASIDA LAZIMDIR.BÜTÜN KÖYLÜME SAYGI VE SEVGİLERİMİ SUNARIM HERKES AKLINI BAŞINA ALSIN(YAKUP AKCA)