Sevgili Üyüklüler, Mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, nice bayramları birlik ve beraberlik içinde geçrimenizi dilerim. Yakup Akça
Yasin SARIÇAMLIK 06 Aralık 2008 22:38 | Balıkesir
Bayramın 3.günü dernek merkezimizde "3 önemli organizasyon" tertip edilecektir:
1-Tüm Üyüklüler'in bir araya gelerek bayramlaşma organizasyonu yapılacaktır... 2-Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz rahmetli Murtaza Çatak'ın yemeği verilecektir... 3-Derneğimizin yeni yönetim kurulu seçilecektir...
Sezai Çevrük 04 Aralık 2008 17:34 | İstanbul
Selamün Aleyküm Yasin Abi, bende derneğimize üye olmak istiyorum. Köylülerimle iç içe olmaktan mutluluk duyarım. Bununla ilgili ne gerekiyorsa hazırım, mesajımın dikkate alınmasını rica ediyorum.
Yönetici Yorumu: ---------------------------- Sezai, Bugüne kadar göndermiş olduğun mesajları adını ve soyadını tam olarak yazmadığın için yayınlamadım. Ana sayfada da belirtildiği üzere, buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki; adını ve soyadını yazmayanların mesajları bu sitede kesinlikle yayınlanmamaktadır.
Diğer taraftan köy derneğimize üye olmak istiyorsan, Bayramın 3. günü köy derneğimizde yapılacak bayramlaşmaya katılarak üyelik başvurusunda bulunabilirsin.
Sezai ÇEVRÜK 03 Aralık 2008 17:39 | İstanbul
Selamün Aleyküm, Şimdiden tüm köylülerimin Kurban Bayramı'nı tebrik ederim.
Dursun ABANİK 02 Aralık 2008 22:05 | İstanbul
ÖZEL EĞİTİM ve ÖZÜRLÜLER
Ülkemizde bir milyon sekiz yüz bine yakın eğitim çağındaki bedensel engelliden, sadece%3,8' i özel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Eğitim çağını gerilerde bırakıp bilgisayar mı, yoksa uzay çağında mıyız tartışmalarının yapıldığı 21. yüzyılda görme, işitme, ortopedik, zihinsel engelliler, süreğen hastalığı olanlar, uyum güçlüğü, üstün ve özel yeteneği olanlar olmak üzere sekiz ayrı grupta altı yüz on dört okulda sadece ve sadece altmış sekiz bin engelli öğrenci özel eğitim hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Özürlülerin sorunlarını eğitim, istihdam ve sosyo-kültür gibi üç temel başlık altında toplayabiliriz. Hiç şüphe yok ki eğitim bunların en önemli ve önceliklisidir. Tabiatıyla özel eğitim normal eğitime oranla daha pahalı ve masraflı bir yatırım olarak düşünülebilir. Ancak unutulmamalıdır ki eğitime yapılan yatırım doğrudan insana yapılmış kutsal bir yatırımdır. Hele hele bu yatırım, ülkemizde sosyal bir yara olan bedensel engellilere yapılıyor ise anlam ve önemi bir kat daha artmaktadır. Öte yandan birçok dünya ülkesi özel eğitim problemlerini çözmüştür. Ülkemizde de özürlülerin eğitim sorunlarının çözülüp dünya standartlarını yakalayabilmesi için birçok kurum ve kuruluşa büyük görevler düşmektedir. Öncelikle T.B.M.M' de bekleyen "Özürlüler Özel Yasası" biran önce içi doldurularak yani engellilerin talep ve ihtiyaçlarını karşılayıcı hale getirilerek çıkartılmalıdır. YÖK eğitim fakültelerinin tamamına özel eğitim bölümü açma zorunluluğu getirmelidir. MEB öğretmen alımlarında özel eğitim bölümü mezunlarına öncelik tanımalı ve kaynaştırılmış eğitim yaygınlaştırılmalıdır. İl ve ilçelerde kaynaştırılmış eğitimle ilgili okullar tespit edilmeli MEB tarafından özel eğitim bölüm mezunları buralara nokta tayin yapılmalıdır. MEB yapılacak okulların fiziki durumlarını kaynaştırılmış eğitime uygun halde inşa ettirmelidir. Düşük ve dar gelirli ailelerin engelli çocuklarına eğitimleriyle orantılı sosyal devlet olmanın gereği olarak özürlüler idaresi tarafından burs verilmelidir. Dolayısıyla sakat çocuklarımızın eğitimlerine ailelerinin yanında devam etme şansının yanı sıra kendi akranlarıyla aynı sıralarda oturma ve birbirlerini daha iyi tanıma fırsatı da bulabileceklerdir. Özel eğitim okulları ise imkânı olmayan ve daha zor durumdaki özürlü guruplarına etkin hizmet verebilecektir. Yukarıda bahsettiğim uygulamaların gerçekleştirilmesi halinde sıfıra yakın bir maliyetle özel eğitim problemi önemli ölçüde çözülürken ileriki yıllarda sakatları daha iyi anlayacak, sorunlarına daha objektif yaklaşacak bir nesil oluşmasına katkı sağlayacaktır. İstihdam ve sosyo kültürel problemlerinin de çözümü kendiliğinden kolaylaşacaktır. Ayrıca eğitim sürelerini başarıyla tamamlamış bilinç düzeyi yüksek bedensel engelliler ülkemize yük olan tüketiciler olmaktan çıkıp üretici hale gelen ekonomimize pozitif katkı sağlayan onurlu toplum bireyleri olarak sosyal hayatta layık oldukları yeri alabileceklerdir. Bu vesile ile Türkiye Sakatlar Haftası'nı kutlar; gösterişli şölenler, törenler yerine düşünce üreten projeler ortaya koyan toplantılar, konferanslar ve panellerle geçmesi temennisi ile bütün engellilere yaşam boyu kolaylıklar diler; saygılar sunarım.
GÜNCELLEME ***Bu yazı 2003 yılı Türkiye Sakatlar Haftası nedeniyle kaleme aldığım, birçok kurum ve kuruluşun olumlu tepkisini alan yerel ve ulusal bazda yayın yapan birçok gazetemizde yayınlanmıştır. Ülkemizde uzun yıllardır engellilerin sorunlarını çözme çalışmaları sürdürülmektedir. Özürlüler Özel Yasası varlıklarını tek başına sürdüremeyecek durumda olan engellilere bir asgari ücret düzeyinde maaş bağlanması gibi olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Engellilerle ilgili okul rehabilitasyon gibi benzeri yerlerde olabildiğince özel eğitim mezunu ve yeterli sayıda sosyal hizmet uzmanı istihdam edilmeli ki münferit olayları kullanarak Türkiye'yi uluslararası alanda karalama çabalarına fırsat verilmemeli. Bu nedenle tüm engellilerin 3 Aralık Dünya Özürlüler Günü'nü kutluyorum.
Yasin SARIÇAMLIK 24 Kasım 2008 20:25 | Balıkesir
Geçtiğimiz haftalarda da bahsetmiş olduğum üzere, "Köyümüzdeki Çevre Kirliliği" konusunda üzerinde çalışmakta olduğum yazıyı ancak bugün toparlayabildim.
Bu konuyla ilgili yazıyı önem ve hassasiyetine binaen tüm Üyüklü hemşerilerimizin okumasını tavsiye ediyorum. Çünki yazıda bahsi geçen probleme karşın düşünülen çözüm önerileri de yer almakta olup; tüm Üyüklü hemşerilerimizin de şüphesiz ki görüş ve önerilerine ihtiyaç bulunmaktadır.
Konuyla ilgili yazıya ait 48 adet fotoğrafa ön sayfadaki "Köyümüzden Haberler" bölümünden ulaşabilirsiniz. Farklı görüş ve önerisi olan yada yorumda bulunmak isteyen arkadaşlarımız e-mail adresime (ysaricamlik@mynet.com) yada ziyaretçi defterine görüşlerini iletebilirler.
Değerli Hemşerilerim,
Bugüne kadar genellikle köyümüzün güzelliklerinden bahsettik. Ancak şurası bir gerçek ki köyümüzün bu güzelliklerini korumak, kollamak ve köyümüzü daha iyi bir görünüme kavuşturmak hepimizin en asli görevlerinden biri olmalıdır.
Bugün birçoğumuz bu köyün topraklarında doğmuştur. Ya da belki bazılarımız benim gibi bu topraklarda doğmamış olabilir, ancak muhakkaktır ki babalarımız, annelerimiz ya da en azından dedelerimiz bu topraklarda doğmuşlar ve yaşamlarını bu topraklarda sürdürmüşlerdir.
Bugün belki her birimiz farklı şehirlerde ve farklı kültürlerde yaşamlarımızı idame etmekte isek de büyüklerimizden bizlere miras kalan ve belki bir kısmımızın da fiilen yaşamlarının bir bölümünü geçirdikleri bu toprakların hepimizin için ne derece büyük bir manevi öneminin olduğu açıktır.
Nitekim, gerek yaz dönemlerinde, gerekse bayramlarda bir çok Üyüklü'nün köyünü ziyaret etmek için yarışa girmesi bunun en büyük göstergelerinden birisidir. Aynı şekilde halen yaşamının sürdürmekte olan tüm Üyüklülerin bu hayatlarının sonrasında, edebiyete intikallerinde geçiş noktası olarak da yine önünden her geçişte Fatihaların okunduğu o büyüleyici mezarlıkta yer sahibi olmayı nasıl arzuladıklarını da tahmin edebilmek hiç de zor değildir...
İşte böylesine büyük önem verdiğimiz köyümüzün güzelleşmesi, gelişmesi ve muhteşem doğal güzelliklerini koruması için; hepimizin çok dikkatli olması ve tıpkı büyüklerimizin bize bıraktıkları gibi, bizlerinde bu güzellikleri daha artırmamız veya gelecek nesillerimiz için en azından aynı güzellikleri muhafaza etmemiz en büyük vazifelerimizden biri olmalıdır.
Ancak özellikle son yıllarda köyümüzün gerek yerleşim bölgelerinde, gerekse giriş-çıkış noktalarını gözlemlediğimizde gerçekten de gözlerimize inanamayacağımız ölçüde bir çevre kirliliğinin yaşandığı gözlemlenmektedir.
Nitekim, mezarlıktan geçen Eyüpözü Köyü Yolundan "Dağ" olarak isimlendirdiğimiz dolay bölgesindeki orman yoluna kadar yapmış olduğum gözlemlerde bu kirliliğin ne derece büyük boyutlarda ilerlemiş olduğunu üzüntüyle izledim.
Aşağıdaki fotoğraflarda da görebileceğiniz üzere, orman içi de dahil olmak üzere köyümüzün muhtelif noktalarında hiç akla gelmeyecek miktarlarda ve niteliklerde çöp yığınlarının oluşmuş olduğu ve bu çöp yığınlarının içinde pet şişelerden, çocuk bezlerine, bira kutularından plastik ve naylon poşetlere kadar inanılmaz ölçülerde bir kirlilik yaşandığı gözlemlenmektedir.
Ancak bu kadar kötü bir tablo çizmekle birlikte henüz geç kalmış olmadığımızı da sizlere ayrıca hatırlatmak istiyorum. Bu türden görüntülerin kaldırılabilmesi için neler yapılması gerektiği konusunda çözümler düşünürken; ilk olarak bu atıkların veya çöplerin nasıl ve ne şekilde kaldırılacağına çareler aramak, muhakkak ki köklü bir çözüm bulmamıza engel teşkil edecektir.
İşte bu nedenledir ki, sözkonusu problemi kökünden çözebilmek için öncelikle o problemin oluşumuna sebebiyet veren faktörlerin tespit edilmesi ve ortadan kaldırılması gerekmektedir.
Nitekim; bugün hep birlikte köyümüzdeki çöplerin kaldırılması konusunda bir çalışma başlatarak bu çöpleri kaldırarak genel görüntüyü kayda değer bir şekilde iyileştirebilme imkanımız bulunmakta ise de; bunların oluşmasına sebep olan kişi ya da kişilerin bilinçlendirilmelerini ya da bakış açılarının değiştiremediğimiz müddetçe aynı problemlerle müteaddit defalar karşılaşılması kesinlikle sürpriz olmayacaktır.
Bu nedenle söz konusu problemin önüne geçilebilmesi ve köyümüzü bu ciddi tehlikeden kurtulabilmesi için öncelikle genel durum için bir değerlendirme yapılmasında büyük fayda görüyorum:
* Şu an itibarıyla, köy içinde ortaya çıkan muhtelif çöplerin değerlendirilmesi için bu konuda müşterek bir çöp toplama merkezi belirlenmiş olup; belirlenen bu nokta bir çoğumuzun da bildiği üzere mezarlık tarafındaki Eyüpözü yolu üzerindeki bölgedir.
* Ancak belirlenen çöp toplama merkezi burası olmasına rağmen; bir çok köy sakinimiz bu bölgeyi kullanmakla birlikte; bahsi geçen bölgeye (uzak olduğu gerekçesiyle) çöplerini getirmekten imtina ederek köyün içine ve çevresine bu çöpleri gelişigüzel şekilde döken hemşerilerimiz de yok değildir.
* Sonuçta köyümüzü çöp atıklarından kurtamak için düşünülen "Çöp Toplama Merkezi" nin kesin bir çözüm olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle;
* Tüm köy halkının öncelikle çok ciddi bir tehdit ve tehlike haline gelmeye başlayan bu konunun zararları hakkında yazılı yada sözlü olarak bilgilendirilmesi gerekmektedir. Bu bilgilendirme tüm köy evlerinden birer temsilcinin katılacağı bir toplantı ile köy muhtarımız tarafından yapılabileceği gibi, gerekirse yine köy muhtarımız ya da köyümüzün önde gelenleri tarafından her bir köy evinin bizatihi ziyaret edilerek şifahen bilgi verilmesi ve aydınlatılması şeklinde yapılmalıdır.
* Elbette ki bu yöntem kesin bir çözüm sağlamayacaktır. Sonuçta hepimiz biliyoruz ki köy sakinlerimizin bir kısmı bu durumu kabullenmek istemeyecek ve bildiklerini okumaya devam edebileceklerdir. İşte bu nedenledir ki, köy halkımızın bazı kurallara uymasını beklerken onların mevcut çöplerini nasıl ve ne şekilde değerlendirmeleri gereği konusunda da kendilerine alternatif çözümler önerilmeli ve bu konuda daha uygun ve kolay çözümler üretilmelidir.
* Bu amaçla köyümüze bir römork alınarak, tüm köy halkımızın çöplerini bu römorkun içine boşaltmaları sağlanabilir. Söz konusu römorkun çöp noktasına transferi konusunda da köyümüzdeki traktör sahipleri, haftada 1 kez olmak üzere nöbetleşe şekilde bu çöpleri taşıyarak bu konuda bir fedakarlık yapabilirler. Esasen belki her bir traktör sahibine 2 veya 3 ayda bir sıra geleceğinden bu çözüm traktör sahiplerine de büyük bir maddi külfet getirmeyecektir. Dahası traktörü olan hiçbir köy sakinimizin buna itiraz edeceğine şahsen inanmak istemiyorum. Çöpün toplanacağı yerin neresi olacağına ise müştereken karar verilebilir veya özellikle koku yönüyle etrafa verebileceği zarar düşünülerek bu römorkun yeri her hafta değiştirilebilir.
* Bir başka çözüm çözüm önerisi de köyümüzün muhtelif noktalarında çöp konteynerlerinin tahsis edilmesidir. Bahsi geçen çöp konteynerleri bir şekilde köydeki ve şehirdeki hemşerilerimizin katkılarıyla temin edilebilecektir. Ancak böyle bir çözümü düşünürken, akabinde bu çöp konteynerlerinin daha sonra belirlenmiş olan noktalardan nasıl ve ne şekilde ya da kimler tarafından toplanacağı ve nereye ne şekilde aktarılacağı sorularına da cevap verilmesi gerekmektedir.
* Bu nedenle bir şekilde belki bizlerin katkılarıyla rahatlıkla temin edilebilecek bu çöp konteynerlerinin toplanması ve belirlenen noktalara transferi konusunda Atkaracalar Belediyesi'nden yardım talebinde bulunabilir. İlk aşamada bilabedel bir talepde bulunulabilecek ise de bu talebin kabul görmemesi halinde gerekirse köyümüze kadar gelerek bu çöpleri alacak olan kamyonun yakıt parasının verilmesi bile teklif edilebilir. Çünki haftada bir kez yapılacak olan bir nakliye için ciddi bir yakıt maliyetinin çıkmayacağını düşünüyorum. Bu konuda şayet belediyeden bir sonuç alınamaz ise kaymakamlıkla da görüşme yoluna gidilebilir.
Bu derece hassas olan bu konu hakkında devleti temsil eden bu makamlarımızın da açıkçası duyarsız kalmayacaklarını ve bizleri çözümsüz bırakmayacaklarını düşünüyorum.
Bu nedenle bu konuda başta köy muhtarlığımız olmak üzere, köy derneğimiz ve tüm köy halkımızın iş işten geçmeden sahip çıkması bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
Bu yazı vesilesiyle görüşlerimi dile getirmekle birlikte herhangi bir talep olduğunda yardımcı olmaya hazır olduğumu da bu vesileyle bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Ekteki fotoğrafları gördüğünüzde konunun vehametini sizlerinde çok daha iyi anlayacağınızı sanıyorum...
Ömer Faruk Şahin 19 Kasım 2008 16:14 | Afyon karahisar
Yasin bey, Ben ömer, sitenizi izledim. Sizi tebrik ediyorum ve tüm üyüklülerinde sizin kıymetinizi bilmesini isterim. Afyonlu Ömer Şahin
Yönetici Yorumu: ------------------------------ Ömer, mesajın için çok teşekkürler... Arada böyle köyümüz dışındaki arkadaşlarımızın mesajlarını almakta bizleri açıkçası memnun ediyor. Görüşmeyeli epey zaman oldu... Bu vesileyle sana ve ailene, annene babana selamlar sevgiler...
Ramazan İNCEÖZ 17 Kasım 2008 20:41 | Artvin
Yasin, dernek merkezi olarak gösterilen binayı bir daha gözden geçirir misin? Sanki "Dernek Binamız" kutu içindeki yazının sol üst köşesindeki bina gibi geldi bana.
Yönetici Yorumu: ----------------------------- Ramazan, haklısın... Konuyla ilgili değişikliği "Köyümüzün Uydu Görüntüleri" bölümündeki fotoğraf üzerinde yaparak doğru şekliyle tekrar düzenledim. Teşekkürler...
Ahmet SARIÇAMLIK 16 Kasım 2008 21:16 | İstanbul
Sayın Yasin Bey, Sitedeki resimleri ve videoları izleyemiyorum. Bu konuda sorunla ilgilenebilirseniz teşekkür ederim.
Yönetici Yorumu: ----------------------------------- Ahmet, Sanırım sitedeki mesajlarımı takip etmemiş görünüyorsun. 16 Ekim 2008 tarihli mesajımda şu şekilde bir not yazmıştım: "Resim ve video görüntülerini izleyemeyen arkadaşlarımız var ise, büyük ihtimalle bilgisayarlarında gerekli programların bulunmayışından kaynaklanmaktadır. (Esasen bilgisayarların çoğunda video oynatıcı programlar kurulu vaziyette bulunmaktadır.)
Ancak bu konuda yine de sorun yaşayanlar var ise; "http://www.softwarepatch.com/internet/flash.html" adresinden "[Click here to Download]" satırını tıklayarak, "Flash Player 9" programını yükleme yapabilirler. Yükleme 4-5 saniye sonra başlayacaktır. Şayet sayfa başında bir satır yazı çıkarsa bu yazıyı da tıklayarak "Dosya Karşıdan Yükle" seçeneğini seçtiğinizde bu program yüklenecektir. (Sadece 4 Mb)
Şayet yine sorunlarınız devam ederse; "http://www.mozilla-europe.org/tr/firefox/" adresinden "Mozilla" programını da yükleyebilirsiniz... Daha da olmadı "ysaricamlik@mynet.com" e-mail adresime karşılaştığınız sorunla ilgili kısa mesaj gönderirseniz yardımcı olmaya çalışırım."
Gördüğün gibi bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Ancak bu şekilde resim ve video görüntülerini izeleyememe problemi yaşayan bugüne kadar sadece 1 kişi çıkmıştı. Sen 2.kişi oldun. Dolayısıyla sorun sitede değil, kullanmakta olduğunuz bilgisayardaki yazılımların eksik olmasından kaynaklanıyor. Bu nedenle bu konuda yukarda bahsetmiş olduğum çözüm yollarını deneyebilirsin. Yada bilgisayarı iyi bilen bir arkadaşından teknik destek alabilirsin. Çünki istatistiklere bakıldığında sitedeki resimlerin tam 10.985 kez izlenmiş durumda olduğu görülüyor.
Bir çınarımızı daha kaybettik. Sevgili Murtaza Çatak'a Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve tüm Üyük Köyü'ne başsağlığı dilerim. Çoğunuzun bildiği gibi, sağlığım elvermediği için son zamanlarda toplumdan bayağı bir uzak kaldım. Benim bu durumumu anlayışla karşılayacağınızı ümit ediyorum. Tekrar tüm köyümüzün başı sağolsun.
Yakup AKÇA
Yasin SARIÇAMLIK 10 Kasım 2008 20:21 | Balıkesir
Köyümüzün önde gelen büyüklerinden Murtaza Çatak'ı bugün (10 Kasım) kaybettik.
Cenazesi Üyük Köyü'ne defnedilecektir. Otobüsler bu akşam saat: 22.00'de Okmeydanı ve Aydınevler'den hareket edecektir.
Merhuma Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileriz.
Bilal ÇEVRÜK 08 Kasım 2008 21:13 | İstanbul
Yasin abi, Ben Sefer Çevrük'ün oğlu, Bilal Çevrük... Gönderdiğin DVD elimize ulaştı. Çok teşekkür ederiz. Ellerine sağlık, kendine iyi bak, kolay gelsin...
Yasin SARIÇAMLIK 06 Kasım 2008 00:33 | Balıkesir
TÜRKİYE'DE YAPILAN "YAŞANABİLİR KENTLER" ARAŞTIRMASINDA, ÇANKIRI İLİMİZ, İSTANBUL'UN HEMEN ARDINDAN 29. SIRADA YER ALDI...
Aylık olarak yayınlanan Cnbc - e Business Dergisi'nin, Ekim sayısında, Türkiye'de bir ilkin gerçekleştirilerek, bütün illerin yaşanabilirlik düzeyine göre listelendiği araştırmada, suç oranı, deprem riski, sanata ve spora olan ilgi, hava kirliliğinde ve trafikte ne durumda olunduğu, yeşil alanlar miktarı, kişi başına düşen doktor ve hastane sayıları kriterler göz önüne alındı.
"En Yaşanabilir Kentler" sıralamasında, Ankara birinci sırada yer alırken, ikinci Isparta, üçüncü ise Bolu oldu.
Taşı toprağı altın olarak tabir edilen İstanbul, Çankırı'nın hemen önünde yer alarak sıralamada ancak 28. olabilirken, listenin sonunda Ağrı ili yer aldı.
Sıralamada 29. sırada yer alan Çankırı ilimizin; Bursa, Samsun, Balıkesir, Kayseri, Konya, Adana, Gaziantep, Yalova ve Adapazarı gibi illeri de geride bırakmış olması dikkat çekicidir.
CNBC-e Business tarafından yapılan araştırmaya göre en yaşanabilir kentler ise şu şekilde sıralandı;
----------------------------
Sezai,
Bugüne kadar göndermiş olduğun mesajları adını ve soyadını tam olarak yazmadığın için yayınlamadım. Ana sayfada da belirtildiği üzere, buradan bir kez daha hatırlatmak istiyorum ki; adını ve soyadını yazmayanların mesajları bu sitede kesinlikle yayınlanmamaktadır.
Diğer taraftan köy derneğimize üye olmak istiyorsan, Bayramın 3. günü köy derneğimizde yapılacak bayramlaşmaya katılarak üyelik başvurusunda bulunabilirsin.